A&C Hukuk Bürosu

İLAMLI VE İLAMSIZ İCRA NEDİR?

İcra takibi, alacaklı olan kişinin alacağını farklı nedenlerden dolayı alamaması durumunda devlet gücü ile alacaklarını tahsil etmesine verilen isimdir. Genel icra hukuku, iki ana bölüme ayrılır. Bunlar, ilamlı icra ve ilamsız icradır.

  • İLAMSIZ İCRA

İcra İflas Kanunu yalnız para ve teminat alacakları için ilamsız yollarını kabul etmiştir. Bu icra türünde alacaklının, alacağının bir mahkeme ilamı ile tespit edilmiş olması şart değildir. Yani alacaklı, para alacağına kavuşmak için mahkeme de dava açıp bir ilam elde etmeye mecbur olmaksızın doğruca icra dairesine başvurup ilamsız icra takibi yapabilir. İlamsız icra da alacaklının, alacağının bir senede (yazılı belgeye) bağlı olması da gerekli değildir. Alacağı hakkında bir yazılı belgesi bulunmayan alacaklı da ilamsız icra yoluna gidebilir. İlamsız icra takibi için öncelikle alacaklının yapacağı takip talebi gerekmektedir. Daha sonra borçluya ödeme emri gönderilir. Ödeme emrinin gönderilebilmesi için gerekli belgelerin toplanması gerekmektedir. Bu belgeler;

  • Alacaklının adresi ve kimlik bilgileri.
  • Borçlunun adresi ve kimlik bilgileri.
  • Alacak miktarı
  • Alacak miktarı faizi varsa, faizin işletilmeye başlandığı tarih.
  • Senet yoksa, borcun ne sebepten oluştuğu.
  • Tercih edilen icra takibi yolu.
  • Alacaklı ve varsa vekilinin imzası .

Bu belgelerin toplanması halinde borçluya ödeme emri gönderilir. Bu ilamsız icra takibinin başarılı olabilmesi için ise, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi gerekir. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederse alacaklı için mahkemede dava açmaktan (İİK. MD.67) başka bir çare yoktur. İlamsız icra yalnız para alacakları içindir. Para alacakları dışındaki alacaklar için, bir ilam olmaksızın icra dairesine başvurulamaz. Ancak İİK, kira bedelinin ödenmemesi ve kira süresinin bitmesi hallerinde, kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliye edilebileceğini istisnai olarak kabul etmiştir. İlamsız icra; Genel haciz yolu, Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ve kiralanan taşınmazların icra yolu ile tahliyesi  olarak 3’e ayrılır.

Genel Haciz Yolu İle Takip

Genel haciz yolu yalnızca para ve teminat alacakları için başvurulabilecek bir yoldur. Bu yola başvurabilmek için alacağın rehinle güvence altına alınmamış olması gereklidir. Rehinle güvence altına alınmış alacaklar için genel haciz yoluyla takip yapılamaz. Yani rehinle güvence altına alınmış alacaklar için önce rehne başvurma zorunluluğu vardır. Genel haciz yolu ile takibin aşamaları bulunmaktadır. Öncelikle; takip talebi bulunmakta olup ödeme emri borçluya gönderilmelidir. Ödeme emri borçluya tebliğ edildikten sonra, borçlu bu takibe itiraz etmezse takip kesinleşir. Borçlu ödeme emrine 7 gün içerisinde itiraz ederse; alacaklı alacağını alabilmek için itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davalarından birini açabilir. Takip kesinleştikten sonra, borçlu borcunu ödemez ise borçlunun malllarına borcun miktarı oranında haciz konulur. Daha sonra haczedilen mallar için satış aşamasına geçilir. Haczedilen mallar açık arttırma veya pazarlık yolu ile satılıp; alacaklıya alacağı verilir.

Kambiyo Senetlerine Özgü Takip

Kambiyo senetleri; çek, bono, poliçe adını verdiğimiz ticari senetlerdir. Kambiyo senetlerine özgü takip yolunda takip talebi bulunmakta olup, borçluya ödeme emri gönderilir. Borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra borçlu ödeme emrine 5 gün içerisinde itiraz edebilir. Bu itiraz İcra Mahkemelerine yapılır. Borçlu, imzaya itiraz da bulanabilir ya da menfii tespit davası açabilir.

Kiralanan Taşınmazların İcra Yolu ile Tahliyesi

Kira bedelinin ödenmemesi halinde, kiraya veren alacağını tahsil etmek amacıyla icra yoluna başvurabilir. Kira bedelinin tahsili haricinde kiralayanın da taşınmazdan tahliyesini istiyorsa; İİK’daki tahliye hükümlerine başvurmalıdır. Kiraya veren tahliye talepli icra takibi yoluna başvuracak ise takip talebinde haciz ve tahliye istemini belirtmek zorundadır. Takibin açılmasında yazılı bir kira sözleşmesinin bulunması zorunlu olmayıp, kiracı ile kiraya veren arasında kira ilişkisi olması yeterlidir. İcra müdürlüğü takip talebini işleme aldıktan sonra kiracıya ödeme emri gönderir. Ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde kiracı icra müdürlüğüne ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödeme yapmakla yükümlüdür.  Kiracının borcun bir kısmına veya tamamına veya alacaklının takibine karşı bir itirazınız varsa, kiracıya gönderilmiş olan  ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde açıkça ve sebepleri ile birlikte İcra ve İflâs Kanununun 62. maddesi hükmü gereğince dilekçe ile veya sözlü olarak icra müdürlüğüne bildirmesi gerekmektedir. Kiracı, kira aktini ve sözleşmedeki imzayı kesin ve açık olarak reddetmediği takdirde, akdi kabul etmiş sayılır.  Belirtilen süreler içinde kiracı borcu ödemediği veya itiraz etmediği takdirde, alacaklı icra mahkemesinden kiracının tahliyesini isteyebilir. Böylelikle ödeme emri kesinleşir. Kesinleşen kira alacağından dolayı da alacaklı haciz talep edilir.

  • İLAMLI İCRA

İlamlı icrada alacaklının elinde borçluya karşı almış olduğu bir mahkeme ilamı vardır. Mahkeme kararlarının taraflara verilmiş onaylı suretlerine ilam denir (HMK md. 301/2). İlamlı icra takiplerinde alacaklı istediği icra dairesinde takibi başlatabilir. Alacaklı bu mahkeme ilamını, icra dairesine vererek ilamlı icra takibi yapar. İcra dairesi borçluya icra emri gönderir. Daha sonra borçluya  İcra dairesi tarafından verilen süre ( genellikle 7 gün) içinde ilam konusu borç, borçlunun rızası ile yerine getirilmezse, ilam icra dairesi tarafından zorla icra edilir. Burada alacaklının alacağı bir mahkeme ilamı ile tespit edilmiş olduğundan, borçlu, borcu olmadığı gerekçesiyle bir itirazda bulunamaz ve böyle bir itiraz ile ilamlı icra takibi durdurulamaz. İlamlı icra takiplerinde yetkiye itiraz mümkün değildir. İlamlı icra takiplerinde zamanaşımı 10 yıldır. 10 yıldır ilgilenilmeyen yada işlem yapılmayan dosyalar düşer.

İlamlı icra iki ana başlığa ayrılır. Bunlar; Para ve teminattan başka borçlar hakkında ilamların icrası ile Para ve teminat verilmesi hakkındaki ilamların icrasıdır. Konusu paradan başka bir şey olan alacakların (bir taşınır malın teslimi hakkındaki alacağı gibi) cebri icra yolu ile takip edilebilmesi için ilk önce bir mahkeme ilamı almak gerekir. İlgili mahkeme ilamı almadan, konusu paradan başka bir şey olan alacakların cebri icra yolu ile yerine getirilmesi istenemez. İİK’nda, ilamlı icraya ilamların icrası denilmektedir.

Mahkeme tarafından verilen ilamlar haricinde de bazı belgelerle ilamlı icraya başvurmak mümkündür. Bu belgeler; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu md. 38 gereğince; ‘’Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir. ‘’ denmek suretiyle belirtilmiştir.

Mahkeme tarafından verilen ilamların takibe konulabilmesi için hükmün kesinleşmesi gerekmemektedir. Alacaklı mahkeme ilamındaki hüküm kesinleşmeden de takip başlatabilir. Ancak bazı istisnai durumlar söz konusudur.

  • Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar,
  • Aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamlar,
  • Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmamasına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar,
  • Menfi tespit davaları ve tazminat ilamları,
  • Sayıştay ilamları.

Bu ilamları takibe koyabilmek için kararın kesinleşmesi gerekmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir